Aile hekimliği pratiğinde sıkça karşılaşılan durumlardan biri de kalp hastalıklarıdır. Elektrokardiyografi (EKG), bu hastalıkların tanı ve takibinde kritik bir rol oynar. Peki, aile hekimliğinde EKG görmek ne zaman gerekli? Bu yazıda, EKG çekiminin hangi durumlarda önemli olduğunu ve hangi hastalarda mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini ele alacağız.
Hangi durumlarda EKG Çekilmeli?
Göğüs ağrısı, kalp krizi veya diğer ciddi kardiyak olayların habercisi olabilir. Göğüs ağrısı şikayetiyle başvuran her hastada EKG çekilmesi önerilir. Akut koroner sendrom, myokard enfarktüsü gibi ciddi durumları dışlamak için EKG çekimi hayat kurtarıcı olabilir.
Tipik Angina: Göğüs ağrısının sıkıştırıcı, baskılayıcı sıkıştırıcı özellikte olması.
Non-anginal Göğüs Ağrısı: Fiziksel aktiviteyle ilişkisiz, dinlenmekle geçmeyen ağrılar.
Ani başlayan nefes darlığı, kalp yetmezliği veya akut pulmoner emboli gibi ciddi durumların belirtisi olabilir. Bu gibi durumlarda, EKG çekimi ve değerlendirilmesi hızlı tanı koymada yardımcı olabilir.
Konjesyon Belirtileri: Bacaklarda şişlik, hızlı kilo alımı.
Pulmoner Belirtiler: Hışıltılı solunum, ortopne (yatarken nefes darlığı).
Kardiyak risk faktörlerine sahip hastalarda, düzenli aralıklarla EKG çekimi önemlidir. Özellikle hipertansiyon, diyabet, hiperlipidemi gibi durumları olan hastalarda, kardiyak sağlığı izlemek için EKG takibi yapılmalıdır.
Hipertansiyon: Yüksek kan basıncına bağlı sol ventrikül hipertrofisini değerlendirme.
Diyabet: Diyabetik hastalarda sessiz iskemi riski.
Hiperlipidemi: Yüksek LDL seviyeleriyle ilişkili aterosklerotik değişiklikler.
Kalp çarpıntısı şikayetiyle başvuran hastalarda, EKG çekimi aritmi veya diğer ritim bozukluklarını tespit etmek için gereklidir. Atriyal fibrilasyon, ventriküler taşikardi gibi durumların tanısında EKG vazgeçilmez bir araçtır.
Palpitasyon: Düzenli veya düzensiz kalp atışları.
Senkop: Bayılma veya bayılma öncesi belirtiler.
Kronik hastalıkları olan hastalarda, belirli aralıklarla EKG çekimi önerilir. Özellikle koroner arter hastalığı (KAH) gibi durumların yönetiminde, hastanın kardiyak durumu düzenli olarak değerlendirilmelidir.
KAH Takibi: Anjina pektoris, geçirilmiş myokard enfarktüsü.
Kalp Yetmezliği: Kronik kalp yetmezliği olan hastaların takip ve tedavi yönetimi.
Bazı kardiyovasküler ilaçlar, EKG değişikliklerine neden olabilir. Özellikle beta blokerler, antiaritmikler ve bazı antihipertansif ilaçlar kullanıldığında, EKG ile hastanın durumu izlenmelidir.
Beta Blokerler: Kalp hızını yavaşlatan etkileri.
Antiaritmikler: QT intervali uzamasına neden olabilecek ilaçlar.
Diüretikler: Elektrolit dengesizliği ve aritmi riski.
Aile hekimliğinde EKG çekimi, birçok kardiyak durumun tanı ve takibinde hayati bir öneme sahiptir. Göğüs ağrısı, nefes darlığı, kalp çarpıntısı gibi şikayetlerle gelen hastalarda EKG çekimi gecikmeden yapılmalıdır. Ayrıca, kardiyak risk faktörleri taşıyan hastaların rutin kontrollerinde ve kronik hastalıkların takibinde EKG’nin rolü büyüktür.
Aile hekimleri olarak, EKG çekimi ve değerlendirilmesi konusunda bilgi ve deneyim sahibi olmak, hastalarımızın sağlıklarını korumada ve hastalıkların erken tanısında büyük avantaj sağlayacaktır. Bu konuda daha fazla bilgi ve pratik kazanmak isterseniz eğitimlerimize katılarak kendinizi geliştirebilirsiniz.